Jülide

Vecd ile yükselmiş bedeni sanki gökyüzünde süzülüyordu. Aklında tek bir şey vardı: Jülide. Nasıl edip de onu almalıydı. Aşıktı ona. Artık kafasında başka hiçbir şey yer edinemiyordu neredeyse. İçtikçe daha çok aklı karışıyordu. İçtikçe düşünüyor, düşündükçe içiyordu.

Okumaya devam et “Jülide”

Bir Garip Hikaye

Denize nazır bir gökkuşağı kadar şirin ve heyecan verici bir güne uyanmıştı. Her şey daha berrak ve daha renkliydi. Hiç acele etmedi evden çıkmak için. Tadını çıkararak kahvaltısını yaptı. En sevdiği yemeklerle bezedi sofrasını. Bitince kahvaltısı, giyindi kıyafetini ve çıktı evden. Günlerdir hatta belki de haftalardır bu kadar keyifli olmamıştı. İşe giderken bu kadar neşeli olan insan pek azdır zaten.

Okumaya devam et “Bir Garip Hikaye”