Boşluğa Ağıt

“Hayat bir nehirdeki akıntıdır. Direnenler yorulduğuyla kalır.”
– Kendime Not (14.05.2020)

Çabaların anlamsız geldiği, gülüşlerin eğreti, gözyaşlarının suskun, zamanın direngen olduğu bir süreçten geçiyorum. Umudun esamesinin dahi okunmadığı bir yerden kırıntılar toplayıp tırnaklarımla kazarak umudu yeşertip o umutlardan -öyle veya böyle- bir inanca vardığım yere ve şimdi oradan da tokat gibi çarpan bir ölümle ve hala anlam veremediğim bir terk edilişle darmadağın olduğum bir noktaya ulaştım.

Mümkün olduğunca çok paylaşmaya çalışıyorum duygularımı ve düşüncelerimi. Paylaşıyorum ki bu durumun, bu sürecin, bu kaosun içinden en az hasarla geçebileyim. Eşime, dostuma, terapistime, rüyalarımda tanımadığım insanlara ve tekrar tekrar kendime anlatıp duruyorum yaşadıklarımı, hissettiklerimi, düşündüklerimi; acımı, sızımı, öfkemi, çaresizliğimi.

Bir ormanın orta yerinde kendimi ve Tanrı’yı dinlemeye ve anlamaya çalışırken sol yanımda bir yangın çıkmış, onun şoku ve telaşıyla ve de söndürme çabasıyla ne yapacağımı bilemezken bir de sağ tarafımda heyelan olmuş, biriktirdiğim her şey heyelanın altında kalmış, soluduğum hava da yangınla zehirlenmiş ve ben de bu ani çifte afet karşısında ne yapacağını bilemez halde şok içinde kalakalmışım gibi hissediyorum. Bildiğim her şeyi resetlediğim yerdeyken tabula rasa üzerine yeniden öğrendiklerimi de yanlış anlamışçasına tekrar ve tekrar her şeyi yeni baştan sorguluyorum.

Boşluktayım. İçimdeki o dolduramadığım ve dindiremediğim boşluk beni ele geçirmiş gibi. Konuşuyorum, mantık yürütüyorum, “aslında böyle” diyorum ama kendimi bir türlü ikna edemiyorum. Sanki rasyonel olanın da ruhsal olanın da tıknaz kaldığı bir halet-i ruhiye ile yüksek bir duvarın arkasını görmeye çalışıyorum. Duvar yıkılsa da altında kalsam ama daha fazla kıvranmasam keşke diyorum.

Biliyorum, bu da geçecek. Acı da sızı da öfke de umutsuzluk da öyle veya böyle dinecek. Çünkü insanım ve insan her şeyi ama her şeyi unutmayı o kadar iyi becerir ki. Ama cevabını bilmediğim ve yüreğimi ürperten soru şu: Bunları unutana kadar geçmesi gereken süre içerisinde ben neye dönüşeceğim?

Şimdilik plan yapmayı bıraktım. Bakalım O’nun planı beni bu sefer nereye götürecek.

Sağlıcakla…